Maker’s Schedule vs. Manager’s Schedule: Neden Toplantılar Programcılar için Sıkıntılı Olabilir?
Bu yazı da Paul Graham’ın Maker’s Schedule, Manager’s Schedule adlı makalesini hakkında türkçe kaynak olması amacıyla paylaşılmıştır. Detaylı bilgi için lütfen ingilizce kaynağa başvurun :)
“…sadece bir işle ilgili bilinç, bazen bir günün tamamını endişe ettirir.”
Charles Dickens Temmuz 2009
“Maker’s Schedule, Manager’s Schedule” adlı yazı, Sam Altman tarafından 2009 yılında yazılmıştır ve yöneticilerin ve yaratıcıların (özellikle programcılar ve yazarlar gibi) zamanı yönetme tarzları arasındaki farklılıkları ele almaktadır.
Yöneticilerin zamanları, saatlerle bölünmüş randevu defterine benzer şekilde yönetilir ve varsayılan olarak her saat farklı bir işle meşgul olunur. Bu tarzda zaman kullanımı, birisiyle bir toplantı yapmak için sadece bir pratik sorun olarak görülür. Randevu defterinizdeki boş bir slotu bulun, onları oraya ayırın ve işlem tamamlanmış olur.
Yaratıcılar ise, genelde en az yarım günü bir birim olarak kullanmayı tercih ederler. Program yazmak ya da yazı yazmak gibi işler saatlerin bir biriminde yapılamaz ve sadece başlamak için yeterli zaman değildir. Bu nedenle, yaratıcılar için bir toplantıya gitmek, bir felakettir ve bir toplantı, bir günü iki parçaya bölerek, her parçada yapılacak bir şey bulunmayan, küçük bir birime bölerek tamamen mahvedebilir.
Yöneticilerin çoğu etkin insanlar olması nedeniyle, yaratıcıların frekansına uygun çalışmayı istemeleri durumunda, diğerlerinin de bu frekansa uyum sağlamasına zorlayabilirler. Ancak akıllı yöneticiler, çalışanlarının bazılarının uzun süreler için çalışmak için zaman gereksiniminin olduğunu bilmeleri durumunda, bu durumu dikkate alarak kendi frekanslarını sınırlandırabilirler.
Yaratıcılar ve yöneticiler arasındaki bu farklılık, yaratıcıların işlerini yaparken etkinliğini azaltabilecek bir toplantıya gitmek gibi bir durumda ortaya çıkabilir. Yöneticilerin randevu defterleri genellikle dolu olduğu için, yaratıcıların zamanının çoğunu doldurabilecek bir toplantıyı düzenlemek daha kolaydır. Bununla birlikte, yaratıcıların işleri yaparken etkinliğini azaltan bir toplantı, yaratıcıların işlerinin kalitesini de düşürebilir. Bu nedenle, yöneticiler ve yaratıcılar arasında bir düzenleme yapılması önemlidir. Örneğin, yöneticiler, yaratıcıların çalışma tarzlarını anlamaya çalışarak, onların ihtiyaçlarını dikkate alarak düzenleyebilecekleri toplantılar planlayabilirler. Ayrıca, yaratıcıların çalışma sürelerine göre düzenlenmiş “ofis saatleri” gibi özel programlar da kullanılabilir. Bu sayede, yaratıcıların zamanının çoğunu doldurmayacak, ancak yöneticilerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir toplantı düzenlenebilir.
Sonuç olarak, yöneticiler ve yaratıcılar arasındaki zaman yönetimi farklılıkları, ilişkileri ve çalışmalarını etkileyebilir. Bu nedenle, her iki tarafın ihtiyaçlarını dikkate alarak, uyumlu bir çalışma ortamı oluşturulması önemlidir.
